Nafer Ermiş | Hayat Böyle Bir Şey | Kitap Yorumum

Geçtiğimiz aylarda okuduğum ve sizlere yeni yazma fırsatı bulduğum 'Hayat Böyle Bir Şey' kitabından bahsetmek istiyorum. Kitabın yazarı Nafer Ermiş’i çoğu kişi Twitter fenomeni olarak tanıyor.

Bahsettiğim 'çoğu kişi' kısmında aslında bende yer alıyorum. İlk olarak sosyal medya da tanımıştım onu birgün kitapçıda alışveriş yaparken 'Nafer Ermiş' yazısını görünce 'aa bizim Twitter fenomeni değil mi bu' dedim. Kitabın ilk kapağını açmamla beraber Ermiş'in üçüncü kitabının 'Hayat Böyle Bir Şey' olduğunu öğrendim ve kitabı satın aldım.

Haziran ayının son haftalarına doğru tatildeyken biraz fazla güneşlenip oramı buramı yaktığım günlerde, evde buz torbaları ile dolaşırken kitap ilişti gözüme. Neyse ben başladım ilk sayfaları okumaya derken nasıl aktı sayfalar birbiri ardına farkında olmadan çoktan yarılamıştım kitabı. Soluk alıp kenara bıraktıysam da yok içim içimi yedi bir türlü bırakamadım ve o gece bitirdim kitabı.

Hayat Böyle Bir Şey

Kitap Konu Olarak;

Yazarın 20'li yaşlarda Ankara'da okuduğu yıllarda hukuk fakültesinin bahçesinde tek başına otururken önünden geçen kıza aşık olması ve onu aylarca aradıktan sonra tesadüfen tanışmalarından sonra yaşadıklarına dair olayları anlatıyor. Işıl'ı o kadar çok seviyor ki o gittikten sonra bir roman yazıyor. Beş yıl boyunca uğraştığı romanında ilk daktilo ile saman kağıtlarına yazmaya başlıyor daha sonra bilgisayarda disketlere kaydediyor. Roman yıllarca Yayınevinde bekledikten sonra “Gökyüzüne Ağır Gelen Kuş” nihayet Ermiş'in ilk romanı olarak yayımlanıyor.

Veda - Nafer Ermiş

Kitabın açılış sayfası Ermiş'in, 'Veda' şiiri ile başlıyor. Daha sonra iki sayfa yaşadığı olaylara yer verirken diğer iki sayfa da yazdığı sözlere yer veriyor. Bu şekilde roman sıkmadan ilerlemiş oluyor. Ben yaşadığı hikayeyi okurken arada soluk almak için yan sayfadaki söylediği sözleri okumayı çok sevdim. Nacizane olarak tek eleştirim bazı sözler çok tekrara düşmüştü. Kitabın sonun da şiirlerini, attığı bazı tweetlerini ve sosyal edebiyat üzerine düşüncelerini görebiliyoruz.

Nafer Ermiş | Hayat Böyle Bir Şey

Benim en çok şaşırdığım şey Nafer Ermiş'in 1964 doğumlu olduğunu öğrendiğim zamandı. Kitabını bilmeden önce taş çatlasın 30'larda filan derdim hani bu profil fotoları çok kandırıkçı oluyor.. Nafer Ermiş hakkında bilmeyenler için yazarlık dışında çevirmenlik ve editörlükte yapıyor.

"Önemli şeyleri fısıldayarak, sıradan şeyleri bağırarak, başkaları hakkında fazla, nadiren karşılıklı ve çoğunlukla düşünmeden konuşuyoruz."

"Hep aynı türden salaklara aşık olan bizler, korkarım bir sonraki hayatımızda, evden çıkmak için sürekli cama çarpıp duran arılar olacağız."

"Romea ile Juliet 've' ile bağlıdır, Leyla ile Mecnun 'ile' ile bağlıdır, sizce hangisi daha bağlıdır?

    - Aşıklar arasındaki Batı'ya özgü 've' bağlacı bireyselliği, Doğu'ya özgü 'ile' bağlacı bireylerin birbiri içinde erimesini anlatır.

Okuduktan sonra kalbinizden gelen ne varsa çekinmeden yazabilirsiniz, yorumlarınızı bekliyorum. Barış dolu bir dünyaya uyanmak dileği ile..!